6 Mayıs 2013 Pazartesi

Majo no Takkyubin (Küçük Cadı Kiki) Live Action Filmi Geliyor


Hayao Miyazaki'nin yönetmenliğini yaptığı, Eiko Kado'un aynı isimli çocuk romanından uyarlanan 1989 yapımı animenin live action uyarlamasının yapılacağı duyuruldu. Filmin yönetmeni korku filmleri ile tanınan Takashi Shimizu olurken Kiki rolünü ise 16 yaşındaki Fuka Koshiba canlandıracak. Majo no Takkyubin'in çekimlerinin mayıs ayı içinde Seto iç denizinde bir adada başlaması planlanıyor. 
Fuka Koshiba
Anime filminde Kiki 13 yaşında bir cadıdır ve ailesinden ayrılarak başka bir şehirde bir yıl tek başına yaşaması gerekmektedir. Kedisini de yanına alarak süpürgesi ile okyanus kenarında bir şehre gelir. Sahip olduğu uçma yeteneği ile bir nevi kuryelik yapan Kiki, burada farklı insanlarla karşılaşacak ve sorunlarının üstesinden gelmeye çalışacaktır. 

5 Mayıs 2013 Pazar

Mugen No Juunin/ Blade Of The Immortal





           Mangaka: Hiroaki Samura
Seinen, Samuray, Doğaüstü Aksiyon, Tarihi
30 Volume
Yayın Evi: Kodansha
Yayın Evi (Amerika): Dark Horse Comics
Yayınlandığı Dergi: Afternoon

           Tokugawa Çağı’nın ortaları, Tenmei Döneminin (1781-89) ikinci yılında yaşanan olayların konu edildiği kült manga Blade Of The Immortal 1994 yılında yayın hayatına başlamıştır. Hiroaki Samura tarafından çizilen-yazılan Blade Of The Immortal 19 yıl üzerine 2013’ün şubat ayında sonlanan yayın macerası bir yana kendi evreninde Asano Rin’in ailesinin ölümünden sonraki iki yıllık periyot sayılmazsa, ana hikayesinde ortalama bir yıllık bir sürecin hikayesidir aslında. Bu elbette eserin zamansal evreninde kurgusal açıdan eser sahibinin bir tercihidir ve anormal olan bir tarafı da yoktur bu tercihin yalnız bizim bunu vurgulamamızda ki temel amaç eserin çok katmanlı ve ayrıntıcı anlatımının, karakterlerinin her birinin derin ve ince tasvirinin müsebbibi olarak bu durumun etkinliğine de dikkat çekmektir. 2008 yılında çekilen 13 bölümlük bir anime serisi de bulunan bu yapıt yurt dışında da hatırı sayılır bir takipçi kitlesine sahiptir.

Manganın 2008 Yapımı 13 Bölümlük Bir Anime Serisini Bulmakta Mümkün
            En temelinde Manji isminde ölümsüz bir samurayın hikâyesi olarak basitçe ifade edinilebilinecek manga “ölümsüzlük” gibi doğaüstü bir katıkla dönemin sosyo-kültürel yapısı olsun. Alt metinsel olarak hissettirilen zamansız sosyo-politik tartışmalarıyla olsun veya karakterleriyle biraz da fetiş bir güdüyle aktardığı nadir ve sapkın dertlerden muzdarip tuhaf kahramanlarıyla olsun Blade Of The Immortal binlercesi bulunan sıradan dönem mangalarından ayrılarak, en başta da vurguladığımız “kült” sıfatını sonuna kadar hak ediyor.

 Kahramanımız Manji İsminde Ölümsüz Bir Samuray

            Yukarıda bu mangada bulacağınızı vaad ettiğimiz 3 temel içerikten konusu hakkında genel bilgiler vererek bahsetmeye çalışacağız. Şöyle ki; kahramanımız yaşlı ve gizemli bir kadın olan İhtiyar Yoabikuni’nin ona bahşetmiş olduğu (lanetlemiş olduğumu demeliydik acaba) bir güçle ölümsüzlüğü elde etmiş yetenekli bir samuraydır. Ne kadar ağır yaralanırsa yaralansın ve hatta hayati uzuvları vücudundan ayrılsın kahramanımız bundan hiç etkilenmemektedir çünkü vücudunu tamamen ele geçiren Kessen Chu (Kutsal Kan Kurtçukları) adlı canlılar herhangi bir yaranın oluşumuyla hemen harekete geçerek yaraya canlarıyla müdahale edip onu iyileştirmektedirler. Bu (söylemeye gerek yok ama) kahramanımızı neredeyse yenilmez hale getirmektedir. Geçmişte kız kardeşinin eşi de dahil 100 samurayı öldürmüş bu adam, bu nadir bulunan yeteneğiyle 1000 kötü adamın canını almaya yemin ederek yolları birleşen Rin’le onun “intikam” amacı için yollara düşer.

Rin İntikam İçin Manji'yle Yollara Düşüyor

            Rin’in hikayesi ise kısaca şöyledir; yeni ve devrimci bir kılıç okulu Itto Riu’nun kurucusu Anotsu Kagehisha katı “Bushido” kurallarını ve ona tâbi bütün kılıç okullarını yok ederek Itto Riu’nun üstünlüğünü herkese kanıtlama niyetindedir. Babası da itibarlı bir dojonun lideri olan Rin’in ailesi atadan kalma husumetinin de etkisiyle Kagehisha’nın öncelikli hedeflerinden biri haline gelir. Bir gece Kagehisha ve 4 adamı tarafından ailesi gözleri önünde katledilen Rin, her şeyiyle bu 5 adamın peşine düşer. Manji’yle tek tek avladıkları intikamıyla ilişkili her bir Itto Riu ferdi onları farklı bir maceraya sürüklemekte; bu sayede tanıma fırsatı bulduğumuz her bir karakterde bizi farklı özellikleri ve belirli konularda ki takıntılarına hemhal etmektedirler. Örneğin avlardan biri olan Kuroi Sabato (ismi ünlü heavy metal grubu Black Sabbath’a da afili bir selam çalmaktadır.) baştan ayağa tamamen siyahlara bürünmüş gizemli bir karakterdir. Rin’le de aşırı ilgili bu tuhaf adamın güzelliğe olan fetişizmle kolaylıkla tarif edilebilinecek saplantısı Rin’i de onun için sahip olunası bir av haline getirmektedir. Peki tam olarak ne yapmak için? Diye sorulursa da güzelliğinin en taze dönemimde sonsuzluğu da yakalaması için kafasını kesip omzuna dikerek onunla bütünleşme nihai amacını elde etmek diyebiliriz… Tıpkı Rin’in annesine de yaptığı gibi. Fakat Samura’nın sapkın takıntılara, ağır psikolojik rahatsızlıklara sahip karakterleri Kuroi Sabato’dan ibaret de değildir. Rin’in babasının çocukluk arkadaşı Üstat Sori’de Sabato’dan hallice, iflah olmaz bir güzellik ve sanat müptelasıdır denebilir fakat onunki biraz daha batı menşelidir. Bunun dışında; batı tıbbı konusunda ustalaşmış Burando’da makus talihinin etkisiyle ciddi bir dönüşüm geçirmiş, psikopat ve sadist deneylerinde izlediği yöntemlerle sağlıklılığı kabul edilmez bir karakter haline gelmiştir. Samura bu karakterlerle tasvir ettiği uç psikozlu vakalarıyla ilginç seyirlikler sunar bize. Ayrıca Burando’nun bu hale gelmesine neden olan Manji’nin kaçırılıp ölümsüzlüğün sırrını çözmek için birçok mahkûmla maruz kaldığı insanlık dışı deneyler, dolaylı da olsa Naziler ve onların politikalarının eş güdümlü birer tasviri gibidir.

Manga'nın İlginç Karakterlerinden Biri Kuroi Sabato

            Eserin dönemle ilişkisine de değinmek yerinde bir yaklaşım olacaktır. Şöyle ki; kişilerin birbiriyle; dönemin iktidarının kişilerle ilişkisi, olaylar bağlamında seyrimize sunulurken Japon kastının en önemli öğelerinden biri olan samuray sınıfının, gücünün yerinde olduğu bir dönemin arka planında Bushido’yla olan bağının tasvirinin yapıldığı, tartışıldığı ve toplum içinde ki yeri üzerinde durulduğunu söylemek mümkündür.

Asıl Av Anotsu Kagehisha

            Tüm bu içeriksel öğelerin Samura’nın ayrıntılı ve titizce planladığı ilüstrasyonlarıyla  sarılıp sarmalanınca ortaya çıkan sonuç, ince simgelerle bezenmiş ve hikayeyle 3 boyut kazandırılmış anlamlı karakterleri; tutarlı bir kompozisyonla kusursuz bir atmosfer yaratan zaman-mekan uyumunun grafiksel öykülenmesi olmuş. Ortalama bir manga okuyucusunun göz atmasını; afili bir manga otakusunun ise ilk iş olarak edinip okumasını tavsiye edebileceğimiz bu yapıt damağınızda muhakkak ki kendine has tadını bırakacaktır. Öyle ise durmayınız İngilizcesi için burdan tıklayıp indiriniz.

Manganın Atmosfer Kompozisyonları da Göz Dolduruyor

            Not: Yazımı kaleme alırken bolca referans aldığım Mehmet Korkut Öztekin’in Manga: Bir Kültürel Direniş Aracı adlı eserinde mevzu bahis olan mangayla ilgili çok daha derin ve doyurucu bir makale bulabileceğinizi ekleyip bu çok uzun kafa şişirici yazıma son veriyorum.

Mangaka Hiroaki Samura


Animesinin Fragmanı



            

4 Mayıs 2013 Cumartesi

Naruto'nun Mangaka'sı Masashi Kishimoto'dan Yakuza Temalı One Shot: MARIO

        


        Naruto'nun Mangaka'sı Masashi Kishimoto'nun 13 Mayıs'ta Weekly Shounen Jump'ta İngilizce olarak yayınlanacak yakuza temalı tek ciltlik mangası daha şimdiden internette. Burdan okuyabilirsiniz.
        Not olarak şunu da ekleyelim; Kishimoto'dan resmi bir açıklama gelmemiş olsa da ünlü mangakanın hayranları Naruto'dan sonra ki mangasının yakuza türünde olup olmayacağını şimdiden tartışmaya başladılar bile.




Naruto'nun Mangaka'sı Mashasi Kishimoto

3 Mayıs 2013 Cuma

Shingeki no Kyojin


Anime adı : Shingeki no Kyojin
Anime Türü : Aksiyon , Dram, Fantastik , Süper-Güçler
Bölüm Sayısı : 4/25+
Yapım Yılı : 2013

2013 yılının en iyi animelerinden biri olacağı düşünülen Shingeki no Kyojin  özgün konusu,  çizim kalitesi, çarpıcı müzikleri ve efektleriyle ilk bölümden merak uyandırmayı başardı.

Konuyu özetleyecek olursak sadece zevk için insanları yiyen devlerin olduğu bir dünyada insanlar devlerden korunmak için onların ulaşamayacağı yükseklikte duvarlar inşa etmiş ve yüz yıl boyunca devlerden korunmuşlardır.  Fakat bir gün devlerin beklenmedik saldırısı ile her şey değişir. Bu saldırıda başkahramanımız Eren Jeager ‘in annesi gözleri önünde bir dev tarafından yenir.  Saldırıdan kardeşi Mikasa Ackerman ile birlikte kurtulan Eren o gün tüm devleri öldürmeye yemin eder.

Seri henüz dördüncü bölümde olduğundan senaryo hakkında yorum yapmak için biraz erken ama gözümüze takılanlara değinirsek Eren her shounen anime genci gibi iddialı ve sürekli devleri yok edeceğinden bahsediyor, devlerin nereden geldikleri tam olarak belli değil, saldırı günü evden ayrılan Eren'in babası hakkında da şimdilik bir bilgi yok. Tam olarak Erenle akrabalık bağlarını çözemediğimiz Mikasa güçlü ve akıllı oluşuyla ümit vaat ediyor, şimdilik sürekli Eren'i koruyor olsa da muhtemelen kısa sürede güçlenen gencimiz ore ga mamoru vazifesini üstlenecektir. Seri üç bölümlük girişten sonra karakterleri işlemeye, duygusal ve mizahi ögelere yer vermeye başlasa da genel anlamda epik sahneler barındırıyor.

Eğer biraz da sosyal söylemlerden dem vuracak olursak duvarlar arasında ve baskı altında yaşayan insanlar, insanları sömüren devler, duvarların sosyal sınıflara göre ayrılması, askeriye, kral ve dine değiniş tarzıyla fantastik unsurlar dışında mesajlar veriyor da olabilir.

Buyrunuz opening ile bitirelim.